İnsanların sağlıklı bir yaşam sürmeyi istediği günümüzde, 100 yaşına basan bir doktorun hayat deneyimleri dikkat çekiyor. Uzun yıllar boyunca tıp alanında çalışan Dr. Ahmet Yılmaz, bu uzun yaşama sırrını 7 altın kural ile özetliyor. Hastalarına verdiği tavsiyelerle birçok insanın yaşam kalitesini artırmış olan Dr. Yılmaz, 100 yaşında olmasına rağmen hâlâ aktif bir yaşam sürdürmekte. Özellikle, yaşına rağmen zinde ve enerjik kalan bu doktor, hayatının çoğunu sağlıklı yaşam prensiplerine adadı. Peki, Dr. Yılmaz’ın uzun yaşam için sunduğu bu 7 altın kural neler? Gelin, birlikte inceleyelim.
Dr. Yılmaz, sağlıklı bir yaşamın temelinin dengeli beslenme olduğunu özellikle vurguluyor. Aşırı yağlı ve işlenmiş gıdalardan uzak durarak, taze meyve ve sebzelerle zengin bir diyet tercih etmek gerekiyor. Yıllar içinde gözlemlediği hastaları, genellikle sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmiş olanların daha uzun yaşadığını gösteriyor. Yağsız proteinler, tam tahıllar ve yeterli miktarda su tüketimi de beslenme şeklinin ayrılmaz bir parçası. Bu kurala uymak, sadece fiziksel sağlığı değil, mental sağlığı da olumlu yönde etkiliyor. Dr. Yılmaz, "Beslenme alışkanlıklarımız hayatımızın yapı taşlarını oluşturuyor. Ne yersek, onu yaşarız" diyerek tüketim alışkanlıklarına dikkat çekiyor.
100 yaşındaki doktorun ikinci altın kuralı ise düzenli egzersiz yapmaktır. Dr. Yılmaz, herhangi bir spor dalıyla ilgilenmeyenlerin bile günlük yürüyüşler yapmasının önemine değiniyor. Kasların ve eklemlerin sağlıklı kalması için düzenli hareket etmek şart! Haftada en az 150 dakika orta şiddette egzersiz yapmanın kalp sağlığına olan faydaları saymakla bitmez. Yürüyüş, yüzme veya bisiklet sürme gibi aktivitelerle bedensel aktiviteyi hayatımıza katmak oldukça faydalı bir alışkanlık oluşturmakta. Dr. Yılmaz, "Hareket etmeyen beden, zamanla çalışmaz hale gelir. Sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarı düzenli olarak hareket etmektir" diyor.
Dr. Yılmaz, yaşlanmanın kaçınılmaz bir süreç olduğunu kabul etmekle birlikte, bu sürecin sağlıklı bir biçimde geçirilmesi adına yapılacakların önemine değiniyor. Uzun yaşamak, birçok kişinin hayali olsa da bunu gerçekleştirmek için bazı adımlar atılması gerektiğini ifade ediyor.
Üçüncü altın kural ise sosyal bağlar kurmaktır. Aile üyeleri, arkadaşlar ve toplulukla sıcak ilişkiler sürdürmek, ruhsal sağlığı destekliyor. Dr. Yılmaz, yalnızlığın insan üzerinde olumsuz etkileri olduğunu, sosyal bağların kuvvetlendirilmesinin ise yaşam kalitesini artırdığını belirtiyor. Düzenli olarak arkadaşlarla bir araya gelmek, sosyal aktivitelere katılmak ve yeni insanlarla tanışmak, hayatı zenginleştiren unsurlar arasında yer alıyor. "İnsan sosyal bir varlıktır. Duygusal bağlarımızı güçlendirmek, bizi hayata bağlayan en önemli unsurlardandır" diyor.
Dördüncü kural ise stres yönetimi. Modern yaşamın getirdiği stres, sağlığımızı olumsuz etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Dr. Yılmaz, stresle başa çıkabilmek için meditasyon, yoga veya derin nefes alma tekniklerini öneriyor. Ayrıca hobiler edinmenin ve boş zaman aktiviteleri yapmanın stresi azalttığını ifade ediyor. "Yaş aldıkça, sorunlarla baş etme yöntemlerimizi geliştirmek zorundayız. Yoksa stres, insan ömrünü kısaltır" diyor. Kısacası, sakin ve huzurlu bir yaşam sürmek, sağlığın anahtarıdır.
Dr. Yılmaz’ın beşinci altın kuralı, düzenli sağlık kontrollerinin yaptırılması. Hastalıkların belirtilerini erken aşamada tespit etmenin önemine dikkat çeken doktor, yıllık kontrollerin sağlıklı yaşamda büyük rol oynadığını belirtiyor. Tıbbi muayenelerin yanı sıra, kan testleri ve gerekli tarama testlerinin yapılması, sağlık sorunlarının erken teşhis edilmesine yardımcı oluyor. "Sağlığımız, elimizdedir. Erken teşhis hayat kurtarır" diyerek düzenli kontrollerin hayati önemini vurguluyor.
Gözden kaçırılmaması gereken bir diğer unsur ise uyku düzenidir. Dr. Yılmaz, yeterli ve kaliteli bir uyku almanın bedenin onarımını sağladığını ifade ediyor. Yetişkinler için ortalama 7-8 saat uyku öneren doktor, bu süre zarfında bedenin yenilendiğini ve bağışıklık sisteminin güçlendiğini belirtiyor. Yetersiz uyku, birçok sağlık sorununa yol açabilir. "Uyku, bedenin fabrikasıdır. Ne kadar iyi uyursak, o kadar iyi çalışırız" diyerek uyku düzeninin önemine dikkat çekiyor.
Son ama en az önemli olan kural ise hayata pozitif bakmaktır. Dr. Yılmaz, olumlu bir düşünce yapısının insanın genel sağlığını etkilediğini kabul ediyor. Olumsuz düşünceler zihin sağlığını tehdit ederken, pozitif düşünmek, stres seviyesini düşürüyor. Gülümsemenin ve gülmeyi un