Bir ilkokulda gerçekleşen ve herkesin yüreğini ağzına getiren bir olay, öğretmenlerin hayat kurtarma bilgilerini ne kadar önemli kıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Öğle arasında, öğrenciler eğlenirken, aniden bir çığlık yükseldi. O an akıllara durgunluk veren o çığlığa, öğretmen Alper Yıldız hemen yanıt verdi. 9 yaşındaki Elif, arkadaşlarından birinin boğazına kaçan bir parça yiyecek nedeniyle boğulma tehlikesi yaşıyordu. Panik içinde elinden geleni yapan öğretmen, aklına anında Heimlich manevrasını getirdi.
Olay, sınıfın öğle yemeği sırasında meydana geldi. Her şey normal görünüyordu; çocuklar yemeklerini yerken gülüşmeler ve muhabbetler arasında havada bir neşe hakimdi. Ancak bir anda, Elif’in yüzü alev almış gibi oldu. Gözleri korkuyla dolmuş, elleri göğsüne doğru hareket ederken boğazını tutarken, ses çıkarmakta zorluk çekiyordu. Arkadaşları şaşkına dönmüş, ne yapacaklarını bilemez hale gelmişti. Bu sırada bakışları öğretmen Alper Yıldız’a döndü.
Yıldız, hemen durumu anlamış ve panik yapmadan harekete geçmişti. Yıllardır çocuklara sadece Akademik bilgileri değil, aynı zamanda acil durumlarda ne yapmaları gerektiğini de öğreten öğretmen, elindeki bilgilere güvenerek hemen Elif’in yanına koştu. 'Sakin ol, Elif. Şimdi seni kurtaracağım,' diyerek onu güvence altına aldı. Öğrencilerini bu şekilde rahatlatmanın yanı sıra, bu kritik durum için en etkili teknik olan Heimlich manevrasını uygulamaya başladı.
Heimlich manevrasının temel prensibi, boğazında bir yiyecek parçası veya yabancı cisim bulunan kişinin karın kısmına yukarı doğru basınç uygulayarak havayolunu açmaktır. Öğretmen Yıldız, bu manevrayı hızla uygulayarak Elif’in nefes almasına yardımcı oldu. Öncelikle Elif’i arkasına aldı ve birkaç etkili basınç uyguladı. Öğrencinin gözlerindeki korku yavaş yavaş azalmaya başlarken, öğretmenin kararlılığı ve uzmanlığı genç kıza cesaret veriyordu. Birkaç saniye içinde, Elif’in boğazındaki yiyecek parçası fırladı ve genç kız derin bir nefes alarak rahatladı.
Olaydan sonra öğretmen, hem öğrencilerine hem de velilere acil durum eğitimlerinin önemini vurguladı. Bu tür durumların hayat kurtarıcı bilgi ve deneyimlerle nasıl aşılabileceğini gösteren bu olay, okulun tüm çalışanlarına ve öğrencilere bir ders niteliğindeydi. Yıldız, 'Bu durum, eğitimde acil müdahale tekniklerinin uygulanmasının önemini gösteriyor. Her öğretmenin böyle anlarda ne yapacağını bilmesi gerektiğini düşünüyorum,' diye açıkladı.
Olay, okuldaki herkesin gündemine oturdu ve sosyal medyada hızla yayıldı. İnsanlar, Yıldız’ın soğukkanlılığını ve Elif’i kurtarmadaki başarısını takdir etti. Okul yönetimi, öğretmen Yıldız'a bir teşekkür belgesi vermeyi düşündü ve çocuklara bu tür acil durumlarda ne yapılması gerektiği ile ilgili bir eğitim programı düzenlemeye karar verdi.
Sonuç olarak, bu olay, sadece bir öğretmenin refleksleri ile kurtardığı bir yaşam öyküsü değil, aynı zamanda eğitim sisteminde acil durum eğitimlerinin öneminin altını çizen bir hikaye olarak hafızalarda yer etti. Hayat kurtaran bilgilerle donanmış bireylerin, sadece kendilerinin değil, çevrelerindeki insanların yaşamlarını da nasıl etkileyebileceği bir kez daha gözler önüne serildi. Bu olay, öğretmenlik mesleğinin ne kadar kritik bir görev olduğu ve bu görevi icra eden kişilerin ne denli eğitimli olması gerektiği konusunda önemli bir hatırlatıcı oldu.