Her yıl olduğu gibi, bu yıl da bayram coşkusu kapıdan içeri girerken, birçok çocuk bu kutlamaların dışında kalıyor. Türkiye’de, her 18 çocuktan biri, bayram tatilleri boyunca bile çalışarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Bayramlar, ailelerle bir araya gelme, sevgi ve mutluluğun paylaşıldığı zaman dilimleri olarak anılsa da, bazı çocuklar için bu dönem, azimle çalışarak ailelerine yardımcı olma zorunluluğunu getiriyor. Peki, çocuk işçi olmanın getirdiği zorluklar neler? İşte bu sorunun ardında yatan gerçekler ve çözüm yolları.
Çocuk işçiliği, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de önemli bir sosyal sorundur. Yoksulluk, büyük aileler, eğitim eksikliği ve ekonomik durgunluk gibi faktörler, çocukların işgücü piyasasına girmesine neden olan başlıca sebepler arasında yer alıyor. Bayramlar, geleneksel olarak ailelerin bir araya geldiği, birlikte vakit geçirdiği dönemin simgesi olsa da, birçok çocuk bu zamanı, dükkân sahipleri için çalışan birer birey olarak geçiriyor. Örneğin, sokaklarda çalışan seyyar satıcı çocuklar veya büyüklerin yanında zorla çalıştırılan çocuklar, bayram günü bile bunun zevkini çıkaramıyor. Ailelerin gözünde birer gelir kaynağı haline gelen çocuklar, kendi bayramlarını kutlama şansından mahrum kalıyor.
Çalışan çocukların geleceği, sadece eğitim ve kişisel gelişim açısından değil, aynı zamanda fiziksel ve mental sağlıkları açısından da büyük bir tehlike altında. Günlük uzun çalışma saatleri, yetersiz beslenme ve aşırı stres, çocukların hem bedensel hem de ruhsal sağlıklarını olumsuz etkiliyor. Eğitim fırsatlarından mahrum kalan bu çocuklar, gelecekte nitelikli bir iş bulma şanslarını da kaybediyorlar. Ayrıca, erken yaşta çalışmaya başlamak, onların sosyal becerilerini de kısıtlayarak, akranlarıyla sağlıklı bir ilişki geliştirmelerini engelliyor. Bu durum, yalnızlık hissini artırarak, sosyal uyum problemlerine yol açabiliyor.
Bayramlar, toplumda birlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi, dayanışmanın artması gereken özel günlerdir. Ancak, çalışan çocuklar için bu durum, maalesef yaşanılan gerçeklikten uzak kalıyor. Herkesin göz ardı ettiği bu durum, toplumsal bir yara olarak kalmaya devam ediyor. İşte bu nedenle, toplum olarak bu sorun üzerine düşünmeli; çocukların korunması ve eğitim haklarının sağlanması için adım atmalıyız. Bayram zamanında, çocukların sadece işçi değil, aynı zamanda birer birey olarak sevinç içinde olabilmeleri için mücadele etmeliyiz.
Bu bayramda, tüm çocukların kendi bayramlarını kutlayabildiği bir dünya hayal ediyoruz. Çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması, ancak toplumsal bilinçlenme ve gelişim sayesinde mümkün olacaktır. Siz de bu konuda farkındalık yaratmak için ellerinizi taşın altına koyun! Bayramlar, paylaşmanın, sevmenin ve mutluluğun simgesi olmalıdır; çocuklarımızın geleceklerine ışık tutmak için hep birlikte göreve çağırıyoruz.