2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvurularında gözlemlenen düşüş, eğitim camiasında merak uyandıran bir tartışma konusuna dönüştü. Bir zamanlar binlerce öğrencinin yoğun ilgi gösterdiği bu sınav için yapılan başvurulardaki azalma, pek çok faktörün bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkmış gibi görünüyor. Peki, YKS başvurularının neden düştüğünü kimler araştırmalı? Öğrenciler, veliler, eğitim kurumları ve politika yapıcılar, YKS’nin geleceği için bu durumu anlamalıdır. İşte detaylar...
2023 yılı itibariyle Türkiye'deki eğitim sistemi, birçok yenilik ve değişimle karşı karşıya kaldı. Yeni müfredatlar, online eğitim uygulamaları ve sınav sistemindeki değişiklikler, öğrencilerin YKS'ye olan bakış açısını değiştirdi. Özellikle pandemi döneminin getirdiği belirsizlik, öğrencilerin sınav sistemine olan bakışını olumsuz yönde etkiledi. Öğrenciler, uzaktan eğitimle birlikte derslerin etkinliğinden şüphe duyar hale geldi. Ayrıca, alternatif eğitim programları ve mesleki eğitim seçeneklerinin artması, öğrencilerin üniversiteye giriş sınavı yerine okul dışındaki fırsatlara yönelmesine sebep olmuştur.
YKS başvurularındaki düşüşte bir diğer önemli etken ise psikolojik faktörlerdir. Öğrenciler, sınavın getirdiği yüksek stres ve kaygı ile başa çıkmakta zorlanıyor. Özellikle son yıllarda, üniversiteye giriş sınavlarının öğrencilerin hayatında yarattığı baskı ve rekabet psikolojisi, motivasyon kaybına yol açıyor. Öğrencilerin, başarılı olamama korkusu ve yüksek başarı beklentileri, sınava olan ilgiyi azalttı. Ayrıca, sosyal medyanın etkisiyle oluşan mükemmeliyetçilik algısı, birçok öğrencinin YKS’ye katılma isteğini olumsuz yönde etkiledi. Eğitim sisteminin, sadece başarılı bireyler yetiştirme anlayışının bir sonucu olarak, stresli bir sınav süreci içinde bulunan öğrencilerin, YKS’ye katılım için yeterince sebep bulamadığı görülüyor. Bunun sonucunda, bazı öğrenciler alternatif kariyer yolları aramaaktadır.
YKS başvurularının düşmesi, yalnızca bireysel bir durum olarak değerlendirilemez. Eğitim sisteminin genel durumu, öğrencilerin gelecek kaygıları ve sosyal dinamikler, bu düşüşü etkileyen önemli unsurlardır. Bu nedenle, hem eğitim kurumları hem de aileler, öğrencilerin bu süreçte karşılaştıkları psikolojik zorlukları anlamalı ve destek olmalıdır.
Ayrıca, üniversitelerin ve eğitim sisteminin değişiklikleri ile birlikte gelmesi gereken yeni yaklaşımlar, öğrencilerin motivasyonunu artıracak şekilde planlanmalıdır. Öncelikle, öğrencilerin geçmiş sınavlarla ilgili bilgi sahibi olmalarını sağlamak, geleceğe dönük hedef belirlemelerine yardımcı olmak ve bu hedeflere ulaşmaları için destekleyici bir ortam oluşturmak oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, YKS başvurularındaki düşüş, sadece bir istatistiksel veri olmaktan öte, eğitim sisteminin geleceği için bir uyarıdır. Eğitimciler, aileler ve politika yapıcılar, bu konuda gerekli önlemleri almalı ve öğrencilerin motivasyonunu artıracak yöntemler geliştirmelidir. Eğer bu durum göz ardı edilirse, gelecekte eğitim sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesi zorlaşacaktır. Öğrencilerin geleceği için önemli bir adım atılmadığı takdirde, YKS gibi önemli bir sınavın da anlamı sorgulanır hale gelebilir.